1.Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Zâtında, sıfatlarında, hiçbir şeye muhtaç olmayan, her şey varlığında ve varlıkta kalmasında O’na muhtaç olan, her şeyin sâhibi, yaratıcısı.
Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: O Allahü teâlâ hak ma’bûd’dur. O’nun ortağı yoktur. O melik’tir, mülkü hiç yok olmaz… (Haşr sûresi: 23)
Her gün öğle vakti kim el-Melik ism-i şerîfini yüz kere söylerse, kalbi temizlenir ve üzüntüsü gider. (Yûsuf Nebhânî)
2. Pâdişâh, hükümdar.
Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) Habeşistan meliki Necâşi’ye gönderdiği dâvet mektubunun bir kısmı şöyledir: “Bismillâhirrahmânirrahim!
Allahü teâlânın
Eshame’ye!..
resûlü
Muhammed
(aleyhisselâm)den
Habeş
meliki
Necâşî
Ey melik! Ben seni, eşi ortağı olmayan Allahü teâlâya îmâna, O’na ibâdet etmeye, ve bana tâbi olmaya, Allahü teâlânın bana gönderdiklerine inanmaya dâvet ediyorum. Çünkü ben; Allahü teâlânın bunları tebliğ etmeye me’mûr resûlüyüm. Şimdi ben sana lâzım olan tebligâtı yapmış, dünyâ ve âhiret seâdetini sağlayacak nasihatı etmiş bulunuyorum.
Nasihatımı kabûl ediniz. Hidâyete eren, doğru yola kavuşanlara selâm olsun. (Kastalânî, İbn-i Hişâm)