Okunduklarında veya işitildiğinde secde yapılan, Kur’ân-ı kerîmdeki on dört secde âyet-i kerîmesi. Bunlar: A’râf: 206, Ra’d: 15, Nahl: 50, İsrâ: 109, Meryem: 58, Hac: 18, Furkân: 60,
Neml: 25, Secde: 15, Sa’d: 24, Fussilet: 37, Necm: 62, İnşikâk: 21, Alak: 19. âyet-i kerîmeleridir.
Secde âyetlerinden birini okuyanın veya işitenin, mânâsını anlamasa da, bir secde yapması vâcibdir. Başkasının okuduğu yerde bulunan, fakat işitmiyen kimse, secde etmez. Secde âyetini yazan, heceleyen, secde yapmaz. Secde âyet-i kerîmesinin tercümesini okuyan veya işiten bunun secde âyeti olduğunu anlarsa, secde yapar. Namaz kılması farz olan kimselerin secde âyetini işitince secde yapmaları vâcib olduğundan secde âyetini işiten cünübün, sarhoşun da abdest aldıkları zaman secde etmeleri lâzımdır. (İbn-i Âbidîn)