Namazda rükûda, secdelerde, kavmede (rükûdan kalktıktan sonra ayakta durmada) ve celsede (iki secde arasında oturmada) her âzâ hareketsiz olduktan sonra bir miktar durmak.
(Bkz. Tumânînet)
Ta’dîl-i erkân, İmâm-ı a’zam ile İmâm-ı Muhammed’e göre vâcibdir. Fakat İmâm-ı Ebû
Yûsuf’a göre farz olduğundan buna riâyet edilmeyince, namaz fâsid olur. (İbn-i Âbidîn)
Bir kimse, terk edilmiş, unutulmuş bir sünneti meydana çıkarırsa, yüz şehîd sevâbı kazanır. Ya bir farzı veya vâcibi meydana çıkarmanın sevâbı ne kadar çok olur. O hâlde namazda tâdil-i erkâna dikkat etmelidir. (İmâm-ı Rabbânî)
Vaktin kıymetini bil! Gece-gündüz ilim öğrenmeye çalış! Her zaman abdestli bulun! Beş vakit namazı, sünnetleri ile ta’dil-i erkân ile, huzûr ile şerîatin sâhibinin bildirdiği gibi kılmaya çalış! Bunları yapınca, dünyâ ve âhirette sayısız nîmetlere kavuşursun.
(Abdülkuddûs)
Ta’dîl-i erkânın terkinden meydana gelen zarardan bâzıları şunlardır: 1) Fakirliğe sebeb olur.
2) Namaz kıldığı yer, kıyâmet gününde aleyhine şehâdet eder.
3) O namazın tekrar kılınması vâcib olur.
4) Namazın hırsızı olur.
5) Şeytanı sevindirmiş olur.
6) Sağında ve solunda olan meleklere eziyyet etmiş olur.
7) Peygamber efendimizi üzmüş olur. (Kutbüddîn-i İznikî)