Kelâm ilminde Allahü teâlânın varlığını ve birliğini isbâtta kullanılan delîl.
Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: Eğer yer ile gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, âlemdeki nizâm bozulur karma karışık olurdu. (Enbiyâ sûresi: 22) Bu âyet-i kerîmede Burhân-ı temânü’ye işâret edilmektedir. Yâni âlemin yaratıcısının iki olduğu farz edilse, bu iki yaratıcının fiilleri (işleri), birbirinden, ya farklı veya aynı olur. Birbirinden farklı olursa, âlemin karmakarışık olması lâzım gelir. Yâni göklerin ve yeryüzünün bu husûsî nizâmından (düzeninden) çıkmasını ve yok olmasını veya birbirine zıt şeylerin aynı anda bir yere toplanmasını îcâbettirir. Meselâ iki ilâhtan birisi, Zeyd ismindeki insanın hareket etmesini, diğeri de o anda hareket etmeyip sükûnunu (hareketsizliğini) irâde etse (dilese), ilâh oldukları için ikisinin kudreti birlikte
Zeyd’e te’sir edince, cem’i zıddeyn (iki zıddın bir araya gelmesini) îcâbettirir. Bu ise, mümkün değildir. Çünkü cem’i zıddeyn, muhaldir (mümkün değildir). Yâni Zeyd aynı anda hem hareketli, hem hareketsiz olamaz. Ya hareketlidir, ya hareketsizdir. O halde Allah tektir,
O’ndan başka ilâh yoktur. Her şeyi yaratan, durduran ve hareket ettiren O’dur. (Seyyid Şerîf,
Muhammed Rebhâmî)