Ebedî rahata kavuşmak, Cennet’te ebedî kalmak ve Cehennem azâbından kurtulmak için hâlini ıslâh etmeyi, düzeltmeyi düşünen, uzak görüşlü, dünyâya değil, âhirete değer veren akıl.
Akl-ı meâd, peygamberlerde (aleyhimüssalevâtü vetteslîmât) ve evliyâda bulunur. Akl-ı meâdı kuvvetlendiren şeyler, ölümü ve âhireti düşünen kimselerle bulunmaktır. (İmâm-ı
Rabbânî)
Bir kimsenin nefsi mutmainne olunca yâni bütün varlığı ile Rabbine dönüp İslâmiyet’in emirlerine baş kaldıramaz hâle gelince, aklı da, akl-ı meâd olur. (Muhammed Ma’sûm-i
Fârûkî) (Bkz. Akl-ı Selîm)
Dâimâ Allah adamları ile berâber olmak, akl-ı meâdın artmasına sebeb olur. (Behâeddîn-i
Buhârî)