Allahü teâlâ ile kul arasında olan işler, ibâdetler. Teklik şekli, diyânettir.
Diyânâtta, âdil (adâletli) ve bâliğ (ergenlik yaşına gelmiş) bir müslümanın sözüne inanılır.
Bu hususta bir kadın da, bir erkek gibidir. Suyun pis olduğunu söylerse, bu su ile abdest alınmaz; teyemmüm edilir. Fâsık (açıkça günâh işleyen) veyâ hâli belli olmayan bir müslüman söylerse, araştırılır ve kuvvetli zanna göre hareket edilir. Kâfir veya çocuk, suya pis derse ve abdest alacak olan kimse kendi de buna inanırsa, o suyu dökmeli ve sonra teyemmüm etmelidir. (İbn-i Âbidîn)
Mihrâb (câmide îmâmın namaz kıldırdığı yer) bulunmayan, hesâb, yıldız gibi şeylerle de kıblenin ne tarafta olduğu anlaşılamayan yerlerde, kıbleyi bilen, sâlih müslümanlara sormak lâzımdır. Kâfire, fâsıka ve çocuklara sorulmaz. Muâmelâtta (alış-veriş ve ticâret gibi insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde) bunlara inanılırsa da, diyânâtta inanılmaz… (İbn-i Âbidîn)