Kur’ân-ı kerîmin yüz on ikinci sûresi. Tevhîd, Tefrîd, Tecrîd, Necâd, Vilâyet ve Mârifet sûresi de denilmiştir. İhlâs sûresi, Mekke’de nâzil oldu (indi). Dört âyet-i kerîmedir. Sûrede; İslâm dîninin tevhîd (Allahü teâlâyı bir bilme) inancı en özlü ve en anlamlı şekilde ifâde edilmiştir. İhlâs sûresinde Allahü teâlâ meâlen buyruldu ki: (Yâ Muhammed!) de ki: O, Allah birdir, Sameddir. O doğurmamıştır, doğurulmamıştır.
Hiçbir şey O’nun dengi (ve benzeri) değildir. (Âyet: 1-4)
Kim ölüm hastalığında, İhlâs sûresini okursa, kabir azâbı görmez. Kabrin sıkmasından emîn olur. Melekler onu kanatlarıyla taşırlar ve sırattan sür’atli bir şekilde geçirirler.
(Hadîs-i şerîf-Hâşiyet-üs-Sâvî)
Kim bin defâ İhlâs sûresini okursa, Cennet’teki makâmını görmeden vefât etmez.
(Hadîs-i şerîf-Hâşiyet-üs-Sâvî)
Eve girerken İhlâs-ı şerîf okuyan fakirlik görmez. (Hadîs-i şerîf-Hâşiyet-üs-Sâvî)
Kim İhlâs sûresini besmele ile bin defâ okursa diş ağrısı görmez. (Süleymân bin Cezâ)