Kur’ân-ı kerîmin yüz on üçüncü sûresi.
Felak sûresi, Medîne-i münevverede nâzil oldu (indi). Beş âyet-i kerîmedir. İlk âyet-i kerîmede geçen Felak kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede Allahü teâlâ; görünen ve görünmeyen, bilinen ve bilinmeyen bütün kötü şeylerden kullarının kendisine sığınmalarını, güvenilecek ve sığınılacak tek varlığın kendisi olduğunu bildirmektedir. (Senâullah Dehlevî, İbn-i Abbâs)
Allahü teâlâ, Felak sûresinde meâlen buyuruyor ki: (Yâ Muhammed!) Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöküp bastığı zaman gecenin şerrinden, (büyücülerin ipliklere bağladıkları) düğümlere üfüren (nefes)lerin (büyücü ve üfürükcülerin) şerrinden, hased edenin, hased ettiği zaman şerrinden, karanlığı yırtan nûrun Rabbine sığınırım de! (Âyet: 1-5)
Ey Ukbe! Felak sûresini oku. Zîrâ sen, Allahü teâlâya Felâk sûresinden daha sevimli gelen ve daha beliğ olan hiç bir sûre okuyamazsın. Mümkün olursa onu çok oku. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed ibni Hanbel)