Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem sağlığında büyük velî Veysel Karânî hazretlerine verilmesini vasiyet ettiği mübârek hırkası. Veysel Karânî’ye hediye edilen bu hırka, İstanbul Fâtih’teki Hırka-i Şerîf Câmii’ndedir.
Peygamberimize sallallahü aleyhi ve sellem vefâtı yaklaşınca, hırkanızı kime verelim? dediler. “Üveys-i Karânî’ye verin. Alıp giysin ümmetime de duâ etsin” buyurdu.
Hazret-i Ömer ve hazret-i Ali, Hırka-i şerîfi Veysel Karânî’ye verdiler. Hırka-i şerîfi hürmetle (saygıyla) alıp, öptü, kokladı, yüzüne gözüne sürdü. Secdeye kapanıp şöyle duâda bulundu; “Yâ Rabbî! Sevgili Peygamber efendimiz, ben âciz kuluna hazret-i Ömer ve hazret-i
Ali ile Hırka-i şerîflerini göndermiş” diyerek günâhkâr müslümanların affı için duâ etti. Bir çok günâhkâr müslümanın affolduğu bildirilince, Hırka-i şerîfi hürmetle giydi. (Molla Câmî,
Ferîdüddîn Attâr, Ebû Nuaym)
Veysel Karânî, kendisine hediye edilen Hırka-i şerîfi savaşta dahi yanından ayırmayıp canı gibi muhâfaza ederdi. Veysel Karânî’nin vefâtından sonra titizlikle muhâfaza edilen Hırka-i şerîf, Şükrullah Efendi isminde bir şahıs tarafından 1618’de Osmanlı pâdişâhı Sultan İkinci
Osman Hân’a getirilip hediye edildi. Sultan Abdülmecîd Han bu Hırka-i şerîfin muhâfaza edilmesi için Fâtih civârında Hırka-i Şerîf Câmii’ni yaptırdı. Her yıl Ramazân-ı şerîf ayında Şükrullah Efendinin torunları tarafından halka ziyâret ettirilen Hırka-i şerîf, üzerinde âyet-i kerîmeler yazılı altın işlemeli bir örtü içindedir. (Yeni Rehber Ansiklopedisi)