Allahü teâlânın emri ve kulluk borcu olarak yapılan, kimsenin tasarrufta bulunamıyacağı, değiştiremeyeceği şeyler. Îmân, namaz, oruc, hac, cihâd, zekât, öşür, sadaka-i fıtr; hırsızlık ve yol kesicilik gibi suçlara verilecek cezâlar, kâtilin öldürdüğü akrabâsının mîrâsından mahrûm olması, kasten orucunu bozanın ve hac esnâsında av hayvanı öldürenlerin mükellef olduğu keffâretler hep hukûkullahtandır. Bunlara hukûkullah denmesi, Allahü teâlâdan başkasının bu çeşit işlerde tasarruf edemiyeceği, beşerî hayâtın devâmının ve isikrârının temel şartlarından olması bakımından ehemmiyetini ifâde etmek içindir. Erkek ile kadının nikahsız berâber olmaları, zinâ işinin haramlığını kaldırmaz. Kadın ile erkek bu yetkiye sâhib değildir. Çünkü bunlar, hukûkullahtandır. İnsanlara âit haklardan değildir. Haramlığını kimse değiştiremez. (Serahsî,
Teftâzânî)

in H