Rûhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, rûhun bedenden ayrılması, mevt.
Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: Her nefs (canlı) ölümü tadacaktır. (Âl-i İmrân sûresi: 185) İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar. (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn) İnsanlara vâiz olarak (öğüt ve ibret verici, nasîhat edici olarak) ölüm yetişir. Zenginlik isteyene, kazâ ve kadere îmân etmek yetişir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî ve Taberânî) Ölümü çok hatırlayınız. Onu hatırlamak, insanı günâh işlemekten korur ve âhirete zararlı olan şeylerden sakınmağa sebeb olur. (Hadîs-i şerîf-Berîka) Ölümden sonra olacak şeyleri bildiğiniz gibi, hayvanlar da bilselerdi, yemek için semiz hayvan bulamazdınız. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Gece ve gündüz ölümü hatırlayan kimse, kıyâmet günü şehidler yanında olacaktır.
(Hadîs-i şerîf-Berîka)
Beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bil: İhtiyârlık gelmeden önce gençliğin, hasta olmadan önce sıhhatin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşgûliyetten önce boş vaktin ve ölmeden önce hayâtın. (Hadîs-i şerîf-Buhârî ve Müslim) Ölümden korkuyor ve hazırlığımız yok diyorsak ne duruyoruz? Ne yapacaksak bir an önce yapalım. Yarın vakit el verir mi, bunu bilmiyoruz. Giden günler sermâye-i ömürden gidiyor.
Sonra bu sermâye âniden tükenir de haberimiz bile olmaz. (Ali Hâfız) İsterse bu dünyâ hep senin olsun, Şân ü şöhret şerâfetinle dolsun,
Halk-ı zaman hep emrinde bulunsun Âhiri ölümdür ne hayaldesin.
(Alvarlı Muhammed Lütfi)