Var olmayıp, var görünen.
Nokta-i cevvâleden (dönen nokta) meydana gelen dâirenin varlığı, vehm mertebesindedir.
Yâni, bir ipin ucuna bir taş bağlayıp, öteki ucundan tutup, elimiz etrâfında çevirirsek, dönen taş, karşıdan dâire şeklinde görünür. Dönen taş nokta-i cevvâledir. Görünen dâire vehmde vardır. Aslında dâire yoktur, yalnız bir görünüştür. Allahü teâlâ bütün mahlûkları bu mertebede yarattı. Fakat görünüşlerini devâm ettirmektedir. Böylece var olmaları görünüş değil, doğrudur. Mertebe-i vehm’den kurtulup, nefs-i emrî olmuşlardır. Yâni yalnız geçici bir görünüş olmayıp, kalıcı bir varlık olmuşlardır. Vehm mertebesi şaşılacak bir varlıktır. Nefs-i emr (hakîkat, gerçek) mertebesindeki varlığa benzemez. Onunla ilgisi ilişiği yoktur. Nokta-i cevvâle nefs-i emr mertebesinde yâni gerçekten vardır. Bundan hâsıl olan dâire ise mertebe-i vehmdedir, gerçek olarak yoktur. (İmâm-ı Rabbânî)