İsrâiloğullarına, Mûsâ aleyhisselâmın vefâtından sonra gönderilen peygamber. Mûsâ aleyhisselâmın yeğeni ve vekîli idi. İsmi Yeşû olup hıristiyanlar Yeşû diyorlar. Annesi Mûsâ aleyhisselâmın kız kardeşidir.
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: Allahü teâlâya îmân edip, O’ndan korkanlardan (Yûşâ bin Nûn ve Kâlib bin Yuknâ adındaki) iki kimse, İsrâiloğullarına dediler ki: “Ey İsrâiloğulları! Cebbârların (zâlimlerin) şehrinin kapısından hemen girin. (Onların vücûdlarının büyüklüğünden korkmayın. Onların bedenleri büyük ve kuvvetli fakat kalbleri zayıftır. Sizinle harb etmeye rûhî metânetleri yoktur.) Bir defâ kapıdan girdiniz mi; Allahü teâlânın vâdettiği yardımın size gelmesiyle elbette siz gâliblerden olursunuz. Siz gerçekten inanan, Allahü teâlânın vâdini tasdîk eden kimseler iseniz, Allahü teâlâya tevekkül ediniz. (Mâide sûresi: 23)
Güneş, hiçbir kimse için batmaktan alıkonmaz. Ancak Beyt-i Makdîs’i feth etmek için gittiği gecelerden birinde Yûşâ aleyhisselâm için batmaktan alıkondu. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Yûşâ aleyhisselâm Mısır’da doğdu. Mûsâ aleyhisselâmın husûsî talebesi, hâlis yardımcısı olarak yanında bulundu. Mûsâ aleyhisselâm Fir’avn’ın zulmü sebebiyle, Allahü teâlânın emriyle kendine tâbi olanlarla birlikte Mısır’dan hicret edince, o da birlikte hicret etti. Mûsâ aleyhisselâmın Hızır aleyhisselâmla buluşmak üzere gittiği yolculuğunda, onun yanında bulundu. Allahü teâlânın emriyle, Mûsâ aleyhisselâmın İsrâiloğullarını Arz-ı mev’ûd’a
(Filistin ve Şam bölgesine) götürmek üzere yola çıktığında Yûşâ aleyhisselâm ona yardımcı oldu. Cebbâr (zâlim)Amâlika kavmiyle ilgili olarak bilgi toplamak üzere gönderilen temsilciler arasında Yûşâ aleyhisselâm da bulundu. Diğer temsilciler dönüp İsrâiloğullarını korkuttukları hâlde, Yûşâ bin Nûn aleyhisselâm ile Kâlib bin Yuknâ aleyhisselâm onları harbe gitmek husûsunda teşvik ettiler. Mûsâ aleyhisselâm vefât ederken yerine Yûşâ aleyhisselâmı halîfe bıraktı. Allahü teâlâ Yûşâ aleyhisselâmı da İsrâiloğullarına peygamber olarak vazîfelendirdi. Yûşâ aleyhisselâm İsrâiloğullarını toplayıp Eriha şehrini kuşattı.
Kuşatma altı ay sürdü. Nihâyet bir Cumâ günü akşam üzeri mûcizeler göstererek şehri fethetti. Daha sonra İlyâ (Kudüs) şehrini, bilâhere Belka şehrini kuşatıp fethetti. Yûşâ aleyhisselâmın emrindeki İsrâiloğulları, Belka şehri hükümdârı Belâk’ı ve ism-i a’zam duâsını bildiği hâlde doğru yoldan ayrılan Bel’am bin Baûra’yı öldürdüler. Arz-ı mev’ûd diye bilinen
Filistin ve Şam diyârı peyderpey İsrâiloğullarının eline geçti. Fetihler yedi sene devâm edip
Kudüs şehri de Yûşâ aleyhisselâm ve ona inananlar tarafından feth edildi. İsrâiloğullarını
Arz-ı mev’ûd’a yerleştiren Yûşâ aleyhisselâm, yirmi yıl daha İsrâiloğullarına Tevrât’ı okudu ve hükümlerini açıkladı. Yûşâ aleyhisselâm yerine Kâlib bin Yuknâ’yı halîfe tâyin ettikten sonra
127 yaşında vefât etti. Kabrinin Nablûs veya Haleb yakınındaki Mearre şehrinde olduğu rivâyet edilir. Yûşâ aleyhisselâm İstanbul’a hiç gelmedi. Beykoz tepelerinde ziyâret edilmekte olan kabrin Yûşâ peygambere âit olduğu söyleniyorsa da târihî bilgilere uygun değildir.
(Taberî, Nişâncızâde, İbn-ül-Esîr)
Z