1. Hac, umre veya her ikisini yapmak üzere niyyet ederken yâni ihrâma girerken başlayıp,
Mina’da Cemre-i akabede (büyük cemrede) şeytan taşlanırken atılan ilk taşla söylemesi son bulan mübârek sözler: Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyk lâ şerîke leke lebbeyk innelhamde venni’mete leke vel-mülke lâ şerîke lek. (Allahım! Senin emrine her zaman itâat ederim. Senin ortağın yoktur. Dâvetine can ve gönülden uyarım. Şüphesiz hamd (övgü), nîmet (vermek) sana mahsûstur. Mülk de senindir. Senin ortağın yoktur). (Bkz. Telbiye)
Hac yapacak kimse, ihrâma girince yüksek sesle telbiye eder. Lebbeyk diyerek ihrâma giren hacı, Allahü teâlânın dâvetine ve haccediniz emrine uyduğunu düşünmeli ve buna göre kendini hazırlamalıdır. (Saîdüddîn Fergânî)
2. “Efendim, buyurunuz, emrediniz!” mânâsında, çağırana cevâb ifâdesi.
Muâz bin Cebel (radıyallahü anh) şöyle anlatmıştır. Bir gün Resûl-i ekrem efendimiz bir hayvana binmişti. Ben de arkalarında bulunuyordum. Bana “Ey Muâz!” diye seslendiler. Ben de “Lebbeyk yâ Resûlallah!” dedim. Üç kerre ismimi söyledikten sonra; “Cenâb-ı Hakk’ın kulları üzerinde olan hakkı nedir biliyor musunuz?” buyurdu. “Allah ve Resûlü daha iyi bilir” dedim. Bunun üzerine; “Cenâb-ı Hakk’ın kulları üzerindeki hakkı, onların kendisine ibâdet etmeleri ve başka hiçbir varlığı ona şirk (ortak) koşmamalarıdır” buyurup, tekrar sordular: “Kullar bu vazîfelerini yerine getirirlerse, Allah’tan bekledikleri hakları (Allahü teâlânın onlara vâdettiği karşılık) nedir bilir misin?” buyurdular. Ben yine “Allah ve Resûlü daha iyi bilir” deyince; “Bu takdirde kulların Allah üzerindeki hakkı (onlara vâdettiği) nîmet ve kullarına azâb etmemesidir…” (Hadîs-i şerîf-Müslim)