Âlem-i emrdeki (gözle görülmeyen âlemdeki) şeyler yâni îmân, mârifet (tanıma, bilme), rüşd (doğru yolda olmak) gibi nîmetler (güzellikler, iyilikler). Âlem-i halktan (gözle görülen âlemden) olup, görünen nîmetlere şükr etmek, mânevî mîrâsa kavuşmakla olur. Mânevî mîrâsa kavuşmak ise, o yüce Peygamber efendimize tam uymakla olabilir. Bunun için O’na tâbi olmağa çalışmalıdır. Emirlerine yapışıp, yasaklarından kaçınmalıdır. (İmâm-ı Rabbânî)