Mekke-i mükerremede, Arafât ile Minâ arasında bulunan Müzdelife’nin sonunda Cebel-i kuzah yakınında bir yer. Meş’ar, şiâr (alâmet) yeri demektir. Meş’ar denmesi; ibâdet yeri olması; haram diye vasıflandırılması ise, hürmeti ve kıymeti sebebiyledir.
Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: (Hac mevsiminde ticâretle) Rabbinizden rızık istemenizde bir günâh yoktur. Arafât’tan
(orada vakfeden sonra seller gibi) boşanıp (hep birlikte) aktığınız zaman Meş’ar-ül-harâmın yanında Allah’ı zikr edin. O size nasıl hidâyet ettiyse siz de O’nu öyle anın…” (Bekara sûresi: 198)
Haccın sünnetlerinden biri; Müzdelife’de vakfeye fecr (tan yeri) ağardıktan sonra durmaktır. Gece Müzdelife’de yatıp, fecr açılırken sabah namazını hemen kılıp
Meş’ar-ül-harâm denilen yerde ortalık aydınlanıncaya kadar vakfeye durulur. Güneş doğmadan önce Minâ’ya hareket edilir. (Alâüddîn Haskefî)

in M