Allahü teâlânın zâtına olan sevgi.
Muhabbet-i zâtiyye denilen sevgi hâsıl olunca, sevgilinin nîmetleri ve elemleri (iyilik ve ızdırabları), sevenin yanında eşit olur. Bu zaman, ihlâs (her şeyi Allah için yapma) hâsıl olur.
Rabbine ancak, O’nun için ibâdet eder; kendi nefsi için değil. İbâdeti, nîmetlere kavuşmak için olmaz. Çünkü ona göre, nîmetlerle azâblar arasında başkalık (ayrılık, fark) yoktur.
(İmâm-ı Rabbânî)