Nesirde cümle sonlarının kâfiye şeklinde birbirine uygunluğu. İslâm âlimleri, Kur’ân-ı kerîmin î’câzını (eşsizliğini, mûcize olduğunu) başka başka bildirdiler. Çok kimse, Kur’ân-ı kerîmin nazmı garîb, üslûbu acîbdir yâni bilinenlerden başkadır. Arab şâirlerinin nazmlarına, üslûblarına benzemediği için mûcizedir dediler.
Sûrelerin başındaki ve sonundaki ve kıssalarındaki nesr kısımları da böyledir. Sec’lerin
Kur’ân-ı kerîmde mevcûd olmaları, insan sözlerindeki sec’ gibi değildir. İnsanlar, bunları
Kur’ân-ı kerîmdeki gibi yapamadılar. Arabça’yı iyi bilen bir kimse, Kur’ân-ı kerîmin îcâzını açıkça anlar. Kur’ân-ı kerîmdeki îcâz, hem belâgatının yüksek olmasından, hem de nazmının garîb olmasındandır. Yâni hiç görülmemiş bir nazm (dizilme) olmasındandır. (İmâm-ı
Rabbânî)

in S