Bir iş, hizmet, bir şeyden faydalanma veya satılan bir şey karşılığında verilen para veya mal, karşılık. Âyet-i kerîmede meâlen buyruldu ki: Ey kavmim! Peygamberliği tebliğ işinden dolayı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak Allah’a âittir. (Hûd sûresi: 29)
Allah için gazâ edip buna ücret alan, Mûsâ aleyhisselâmın annesine benzer. O hem kendi çocuğunu emzirdi hem de ücret aldı. (Hadîs-i şerîf-Buhârî) İşçinin ücretini teri kurumadan ödeyiniz. (Hadîs-i şerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)
Her san’atı ve ticâreti yapmak, maaş, ücret karşılığında mubâh olan işleri yapmak, meselâ çobanlık, bahçıvanlık yapmak, inşâatta ve hafriyâtta çalışmak ve sırtında yük taşımak tezellül
(aşağılık) değildir. Peygamberler ve velîler bunları yapmışlardır. Peygamber efendimiz ücret ile çalışmış ve çalıştırmıştır. (Hâdimî)
Velîsinin izni olmadan, çocuğa iş yaptıran, ücret vermeye mecbûrdur. (Alâüddîn-i
Haskefî) Ücret ile okunan Kur’ân-ı kerîmden ölüye ve okuyana sevâb hâsıl olmaz. (Aynî,
Hayreddîn-i Remlî)