Dilimizde “şeytan taşlama” denilen remy-i cimar, haccedenlerin bayram günleri Mina’da Küçük Cemre, Orta Cemre ve Akabe Cemresi adı verilen yerlere ufacık taşlar atması demektir. Halk dilinde küçük şeytan, orta şeytan ve büyük şeytan da denilen bu taş kümelerine taş atmak haccın vaciplerindendir. Mina, Müzdelife ile Mekke arasında, Harem sınırları içinde bir bölgedir. Hanefi mezhebinde, şeytan taşlanan günlerde Mina’da gecelemek sünnettir. Diğer üç mezhepte ise, mazereti olmayanların bu gecelerden her birinin yarıdan çoğunda Mina’da bulunmaları vaciptir. Aksi halde ceza gerekir.
a) Şeytan Taşlamanın Geçerli Olmasının Şartları
1. Taşlar cemrelere el ile fırlatılarak atılmalıdır. Ayakla veya herhangi bir aletle atılması sahih olmadığı gibi, taşı geriden fırlatmaksızın cemre üzerine el ile konulması da sahih olmaz.
2. Atılan şeyin, taş atma veya taşlama anlamını gerçekleştirecek bir madde olması gerekir. Bu bakımdan Hanefiler’in dışındaki üç mezhebe göre atılan şey mutlaka taş olmalıdır. Hanefiler’e göre ise, atılan şeyin taş, kurumuş çamur gibi üzerinde teyemmüm yapılması caiz olan bir madde olması gerekir. Ağaç, maden ve tezek gibi şeylerin atılması taşlama yerine geçmez.
3. Taşların her birini ayrı ayrı atmak gerekir. Hepsi birden atılırsa tek taş atılmış sayılır.
4. Taşlar cemre kümesinin üzerine yani taş havuzunun içine veya yakınına düşürülmelidir.
5. Taş, atıldığı yere atanın fiili sonucu ulaşmalıdır. Atılan taş, bir yere çarptıktan veya düştükten sonra bu yerin etkisi olmadan kendiliğinden atıldığı yere ulaşırsa, sahih olur. Mesela birinin omuzuna düşüp orada kaldıktan sonra o kişinin hareketiyle düşerse, istenilen yere ulaşsa bile sahih olmaz, yeniden atılmalıdır.
6. Gücü yetenler taşları bizzat kendileri atmalıdır. Namazlarını ayakta durarak kılamayacak durumda olan kimseler başkalarını vekil tayin edebilirler.
7. Taşları belirli vakitler içinde atmak gerekir.
b) Şeytan Taşlama Zamanı
Taş atma zamanı Hanefi ve Malikilere göre bayramın birinci günü fecr-i sadıktan, Şafii ve Hanbelilere göre ise, gece yarısından bayramın dördüncü günü güneş batıncaya kadar olan süredir. Ancak bu süre içinde, aşağıda açıklanacağı üzere taş atılması caiz olmayan vakitler de vardır.
1. Bayramın Birinci Günü (10 Zilhicce). Bu günde yalnız Akabe Cemresi’ne yedi taş atılır. Hanefiler’e göre, bayramın birinci günü taş atma zamanı, tan yerinin ağarmasından (fecr-i sadık) ertesi günün tan yeri ağarmasına kadar olan süre olmakla birlikte, belirlenen bu süre içinde, güneşin doğması ile öğle namazı vaktinin girmesi arasındaki vakitte taşlamak sünnet, sabah güneşin doğmasından önce ve akşam güneşin batmasından sonra taş atmak mekruh kabul edilmiştir.
Bu vakitlerde taş atmanın mekruh sayılması, ortalığın karanlık olmasıyla ilgilidir. Çünkü karanlıkta atılan taşın hedefi tutması zor olduğu gibi, hedefe varıp varmadığı da izlenemez. Bunun yanında hem eziyet çekme hem de başkasına eziyet etme ihtimali bulunmaktadır. Fakat günümüzde bu bölgeler aydınlatıldığı için kerahet sebebi olan sakıncalar da ortadan kalkmış olmaktadır. Bu bakımdan özellikle yaşlıların ve kadınların taşlamayı bu vakitlerde yapmaları, hem kendileri için rahat olacağı, hem de gündüz olacak izdihamı rahatlatacağı gerekçesiyle daha uygun görülmüştür.
Malikiler’e göre taşlama vakti bayramın birinci günü tan yerinin ağarmasıyla başlar ve akşam namazı vaktinin girmesine kadar devam eder. Güneş battıktan sonra (gece veya ertesi gün) atılırsa, eda değil kaza sayılır ve ceza gerekir. Şafii ve Hanbeliler’e göre ise bu vakit gecenin yarısından bayramın dördüncü günü güneş batıncaya (teşrik günlerinin sonuna) kadar sürer. Bu sürenin herhangi bir anında taş atılması sahihtir. Ancak henüz güneş doğmadan atılması mekruh; güneşin doğuşundan zevale kadar geçen sürede sünnet; zevalden güneş batıncaya kadar kerahetsiz caiz; mazeretsiz güneş battıktan sonraya geciktirmek ise mekruh sayılmıştır.
2. Bayramın İkinci ve Üçüncü Günleri (11-12 Zilhicce). Bu günlerin her birinde her üç cemreye yedişer olmak üzere toplam 21 taş atılır. Bu iki günde taş atma zamanı, zeval vaktinde başlar. Hanefilere göre ertesi gün fecr-i sadıka kadar, Malikilere göre ise güneşin batmasına kadar devam eder. Belirtilen bu sürenin herhangi bir bölümünde taş atma işi yapılabilir. Bu iki günde zevalden önce taş atılması ise caiz değildir.
Şafii ve Hanbeliler’e göre ise bu günlerle ilgili taşlamanın süresi de bayramın ilk günü gibi teşrik günlerinin sonuna kadardır.
3. Bayramın Dördüncü Günü (13 Zilhicce). Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve diğer üç mezhep imamına göre bayramın dördüncü günü de taş atma vakti, ikinci ve üçüncü günlerde olduğu gibi zevalden itibaren başlar. Ebu Hanife’ye göre ise bayramın dördüncü günü taş atma zamanı fecr-i sadıkta başlar. Ancak taşların henüz güneş doğmadan atılması mekruh, güneşin doğuşundan zevale kadarki sürede caiz, zevalden sonra atılması ise sünnettir.
İster eda, ister kaza olsun, bayramın dördüncü günü güneşin batmasıyla taş atma süresi sona erer.
c) Atılacak Taş Sayısı
Bayramın birinci günü, sadece Akabe Cemresi’ne 7 (yedi) taş atılır, diğer iki cemreye taş atılmaz. Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri ise, Küçük Cemre’den başlamak üzere, sıra ile her üç cemreye, günde yedişerden
21 olmak üzere üç günde 63 taş atılır. Bayramın birinci günü atılan yedi taş da eklenirse taşlamada atılan toplam taş sayısı 70 olur. Ancak bayramın dördüncü günü cemrelere taş atmak faziletli olmakla birlikte zorunlu değildir. Dördüncü gün taş zorunlu olmadığı takdirde atılan taş sayısı 49 (70-21=49) olur.
Bayramın dördüncü günü taş atmayacak olanların, Hanefiler’e göre dördüncü günü fecr-i sadıktan önce, diğer üç mezhepte ise üçüncü gün güneş batmadan önce Mina’dan ayrılmış olmaları gerekir. Mina’nın Mekke tarafındaki sınırı, Akabe Cemresi’dir. Akabe Cemresi’nden Mekke cihetine birkaç adım ilerlemek bile Mina’dan ayrılmak sayılır. Bayramın dördüncü günü taş atmayacak olanların, üçüncü gün güneş batmadan Mina’dan ayrılmaları, Hanefiler’e göre sünnettir. Güneş battıktan sonra ayrılmak mekruh ise de ceza gerekmez.
d) Şeytan Taşlamanın Sünnetleri
1. Taşları üç-beş metre mesafeden atmak.
2. Yedi taşı peş peşe atmak.
3. Bayramın ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri sırayla Küçük, Orta ve
Akabe cemrelerine taş atmak. Diğer üç mezhepte sıraya uymak sıhhat şartıdır.
4. Atılan taşların nohuttan büyük, fındıktan küçük olması.
5. Küçük ve Orta cemrelerde taş attıktan sonra dua etmek. Akabe Cemresi’ne taş attıktan sonra dua edilmez, orası hemen terkedilir.
6. Her bir taşı atarken “Bismillahi Allahüekber” demek.
e) Şeytan Taşlamanın Mekruhları
1. Büyükçe bir taşı olduğu gibi veya kırıp birkaç parça yaparak atmak.
2. Cemre mahallinde biriken taşlardan alıp atmak.
3. Temiz olmayan mesela pislik bulaşmış taşları atmak.
4. Bir cemreye aynı gün yediden çok taş atmak.
5. Taş atarken cemreler arasında sıraya uymamak.
f) Şeytan Taşlamanın Yapılışı
Cemre mahalline varmadan önce Müzdelife’de veya yolda yeteri kadar taş toplanıp hazırlanır. Taşların Müzdelife’den veya belirli bir yerden toplanması gerekmez, her yerden alınabilir. Sadece cemre mahallinde başkaları tarafından atılmış taşları alıp atmak mekruhtur. Taşları atmak için cemrelere yeteri kadar yaklaşılır. Atılacak taş, baş ve şahadet parmaklarının uçları ile tutulup “Bismillahi Allahüekber, rağmen li’ş-şeytan ve hizbih” denilerek atılır. Atılan taş yerine ulaşmaz veya uzağa düşerse, onun yerine başkası atılır.
g) Şeytan Taşlamada Vekalet
Hastalık, yaşlılık, sakatlık gibi mazeretlerle cemre mahalline gidip bizzat taş atmaları mümkün olmayanlar, uygun kişileri vekil ederek taşlarını attırırlar. Mazeretin ölçüsü ayakta namaz kılmaktan aciz olmaktır. İzdiham sebebiyle gündüz cemrelere yaklaşması mümkün olmayanlar taşlarını gece tenha zamanlarda atarlar. Gece taş atabilecek durumda olanların, başkalarını vekil etmeleri caiz olmaz. Çünkü vekaletin caiz olabilmesi için, acziyetin sabit olması gerekir. Taş atma süresi içinde herhangi bir vakit, mesela bayramın dördüncü günü bizzat taşını atabilecek olan kişinin başkasını vekil etmesi caiz değildir. Vekil olanlar, önce kendi taşlarını, daha sonra vekili oldukları kişinin taşlarını atarlar.
h) Vaktinde Atılamayan Taşların Kazası
Taş atma günlerinde her günün taşının kendi vakti içinde atılması vacip olduğu gibi, vaktinde atılamayan taşların taş atma süresi içinde kaza edilmesi de vaciptir. Taş atma süresi, bayramın dördüncü günü güneşin batması ile son bulur. Bundan sonra eda ve kaza olarak taşlama yapılmaz. Ebu Hanife ve İmam Malik’e göre, vaktinde atılamayan taşlar, taşlama süresi içinde kaza edilse de cezası düşmez. Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre ise taş atma süresi içinde kaza edildiği takdirde cezası düşer.
Şafii ve Hanbeliler’e göre ise vaktinde atılamayan taşlar bayramın dördüncü günü güneş batmadan önce atıldığı takdirde, kaza değil, eda sayılır. Gecikmeden dolayı ceza da gerekmez.
ı) Artan Taşlar
Artan taşlar ihtiyacı olanlara verilir veya uygun bir yere bırakılır; toprağa gömülmesi gerekmez. Yeterli sayıdan fazlasının cemrelere atılması mekruhtur.