E) VEDA TAVAFI
Veda tavafı Mekkeli olmayan ve Mekkeli hükmünde sayılmayan, uzak bölgelerden gelmiş hacıların Mekke’den ayrılmadan yapmaları gereken en son tavaftır. Buna sader tavafı da denir. Sader ayrılma demektir.
a) Vacip Olmasının Şartları
1. Haccetmiş olmak.
2. Hacceden kişinin Afakı olması.
3. Kadınlar, Mekke’den ayrıldıkları esnada aybaşı veya loğusalık halinde olmamak.
Sadece umre yapanlar ile, Mekke’de, Harem bölgesinde ve mikat sınırları içinde ikamet eden hacıların, Mekke’den ayrılırken veda tavafı yapmaları gerekmediği gibi, henüz veda tavafını yapmadan aybaşı veya loğusa olan ve temizlenmeden Mekke’den ayrılan kadınlardan da veda tavafı düşer. Fakat Mekke’den ayrılmadan temizlendikleri takdirde, yola çıkmak için hazırlanmış bile olsalar, veda tavafını yapmaları gerekir.
b) Vakti ve Sıhhat Şartı
Veda tavafı ziyaret tavafından sonra yapılır. Mekke’den ayrılıp mikat dışına çıkılmadıkça vakti sona ermiş olmaz. Veda tavafını yapmadan Mekke’den ayrılan kişi henüz mikat sınırları dışına çıkmamışsa, ihramsız olarak Mekke’ye dönüp veda tavafını yapması vaciptir. Mikat dışına çıkılmışsa dönmek vacip değildir ve artık ceza gerekir. Fakat dönülüp eda edilirse yani yeni bir umre yapmak üzere ihrama girip umreden sonra veda tavafı yapılırsa ceza düşer. Ziyaret tavafından önce veda tavafı yapılmaz. Şayet yapılırsa, bu tavaf ziyaret tavafı sayılır. Çünkü Arafat vakfesinden sonra yapılan ilk tavaf hangi niyetle yapılırsa yapılsın ziyaret tavafı olur. Ziyaret tavafından sonra yapılan her tavaf da veda tavafı sayılır. Hanefi mezhebinde veda tavafının Mekke’den ayrılırken yapılması daha faziletli ise de önceden yapmak da caizdir. Bu takdirde Mekke’den ayrılırken tekrar yapmak gerekmez. Veda tavafını yaptıktan sonra Harem-i şerif’e gidip namaz kılmakta veya tavaf yapmakta bir sakınca yoktur. Bu durumda en son yapılan tavaf, veda tavafı olur.
Şafii ve Hanbeliler’e göre, veda tavafı Mekke’den ayrılırken yapılır. Aksi halde iadesi gerekir. Malikiler’e göre ise veda tavafı vacip değil sünnettir.