Cuma namazı farz-ı ayındır. Farz olduğu, Kitap, Sünnet ve icma ile sabittir. Kur’an-ı Kerim’in 62. suresi, cuma namazından bahsettiği için Cuma suresi olarak adlandırılmıştır. Bu surede yüce Allah şöyle buyurmuştur: “”Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağırılınca Allah’ı anmaya (namaza) koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca yeryüzüne yayılın da Allah’ın lutfunu arayın ve Allah’ı çok çok anın ki felah bulasınız” (el-Cum‘a 62/9-10).

    Hadis kitaplarında gerek Cuma namazının fazileti, gerekse kuvvetli bir farz olduğu ve bu namazı özürsüz olarak terketmenin büyük günah sayıldığı konusunda sahih hadisler bulunmaktadır. “Allah, önemsemediği için üç cumayı terkeden kimsenin kalbini mühürler” (Ebu Davud, “Salat”, 204; İbn Mace, “İkametü’s-salat”, 93; Tirmizi, “Cum‘a”, 7; Nesai, “Cum‘a”, 2) ve “Birtakım kimseler, ya cuma namazını terketmekten vazgeçerler ya da Allah onların kalplerini mühürler ve artık onlar gafillerden olurlar”” (Müslim, “Cum‘a”, 12; Nesai, “Cum‘a”, 2).



    Hz. Peygamber’in cuma namazını ilk defa hicret esnasında, Medine yakınlarındaki Ranuna vadisinde Salim b. Avf kabilesini ziyaretleri sırasında oradaki namazgahta kıldırmış olduğu bilginlerce kabul edilmektedir. Öte yandan, kaynaklarda daha hicretten önce Es‘ad b. Zürare’nin Medine’de cuma namazı kıldırdığı kaydedilmektedir. Bu durum karşısında cuma namazının ne zaman farz kılındığı hususunda iki farklı rivayet ve görüş ortaya çıkmıştır. Bunlardan birincisine göre cuma namazı Mekke’de farz kılınmış olmakla birlikte müşriklerin baskıları yüzünden orada kılınamamıştır. Diğer rivayete göre, cuma namazı hicret esnasında farz kılınmıştır ve ilk cumayı Hz. Peygamber Ranuna vadisinde kıldırmıştır. Bu rivayeti benimseyenlere göre, Es‘ad b. Zürare’nin cuma namazı kıldırması uygulaması farz değil, nafile hükmü kapsamındadır.

    Bütün müctehidlere göre cuma namazı farz-ı ayın olup, Resulullah zamanından itibaren farklı görüş açıklanmadığı için, bu hususta icma meydana gelmiştir.

    Cuma namazı, cuma günü öğle namazı vaktinde kılınan ve farzı iki rek‘at olan bir namazdır. Bu namazdan önce hatibin hutbe okuması namazın sıhhat (geçerlilik) şartlarındandır. Cuma namazı o günkü öğle namazının yerini tutar.