Zekat konusundaki fıkhi tartışmalar, zekatın vücub ve sıhhat şartları konusundan ziyade hangi malların ne ölçüde zekata tabi olacağı konusunda yoğunlaşır. Bunun belki de en başta gelen sebebi, mal ve zenginlik kavramlarının, ekonomik değer taşıyan malların dönemden döneme, toplumdan topluma değişmekte oluşudur. Kur’an-ı Kerim’de insanların önem ve ekonomik değer atfettikleri bazı mallar değişik vesilelerle zikredilse bile hangi mallardan ne ölçüde zekat alınacağına ilişkin bir sayım ve açıklama yer almaz.

    Hz. Peygamber’in ve sahabenin uygulamasında bazı malların zekata tabi tutulduğu ve bunlar için belli bir alt sınır ve zekat oranı belirlendiği, bazı malların da zekata tabi tutulmadığı bilinmektedir. İleri dönemde oluşan fıkıh doktrini de bu bilgiler etrafında oluşmuştur. Ancak Hz. Peygamber ve sahabe döneminin uygulamalarında hareket noktasının, o dönem İslam toplumunun mal ve ekonomik değer ölçüleri olduğu da göz ardı edilmemelidir. Böyle olunca bu bilgi ve ölçülerin, mal ve ekonomik değer kavramının eski dönemlere göre bir hayli değiştiği günümüz toplumlarına güncelleştirilerek getirilmesi, zekatın mana ve gayesine daha uygun bir yaklaşım olacaktır.



    Burada zekata tabi mallar konusunda ağırlıklı olarak klasik fıkıh kitaplarındaki bilgilere yer verilecek ve bundan hareketle güncel problemlerin çözümüne ışık tutulmaya çalışılacaktır

    in Zekat Tags: zekat