İslam dininde ve fıkıh kültüründeki haram ve helal, caiz ve caiz değil kavramlarının, hayvanların etinin yenip yenmemesinden suni tohumlamaya kadar birçok yönü ve açılımı bulunmaktadır.

    Buraya kadar ele alınan konuların bir yönüyle toplumsal hayatı, ağırlıklı olarak da bireysel tercih ve davranışları ilgilendirdiği söylenebilir. Halbuki İslam dininin fert ve toplum hayatını bir bütün olarak ele aldığını, bunun için de her iki alana ilişkin emir ve tavsiyelerinin bulunduğu biliyoruz. Çünkü ferdin mutluluğu huzurlu, güvenli ve düzenli bir toplumsal hayat içinde mümkün olduğu gibi, toplumda kamu ve hukuk düzeninin sağlanabilmesinin yolu da insan unsurunun yetişkinliğinden gelmektedir. Bu itibarla dinin fert ve toplum hayatına ilişkin emredici ve düzenleyici hükümlerinden önemli bir kısmı da sosyal ve siyasal hayatı, toplumdaki ticari ve hukuki ilişkileri, insanlar arası münasebetleri sağlıklı, güvenli ve huzurlu bir zemine oturtmaya matuftur.



    İleri bölümlerde İslam dini ve müslüman toplumların geleneği açısından sosyal ve siyasal hayat, toplumdaki hukuki ve ticari ilişkiler ve ahlaki değerler ele alınacaktır. Burada ise haram ve helallerin daha çok toplumsal hayata dönük bir vechesi olan, şahıs ve mal aleyhinde işlenen ve din tarafından da yasaklanan temel suçlar konusuna, ceza hukuku açısından değil de dini ahkam açısından temas edilecektir.